Pendik’in İsmi

Çok ama çok eski bir yerleşim yeri olduğu bilinen Pendik ’in bilinen en eski adı Pantikapaion ’dur. Bizans Döneminde “her tarafı surlarla çevrili” olarak tabir edilen Pantecion, Latin egemenliği döneminde ise “duvar” anlamı taşıyan Peninda-kot ismi almıştır. Bu da bize, Pendik ’in egemen olan uygarlıklarca bir savunma mekanizması olarak kullanıldığı bilgisine ulaştırmaktadır. Pendik tarihi bu süreçte beş köy, beş burun, beş çıkıntı, beş balıkçı köyü gibi isimlerle adlandırılmıştır. Kısacası tarihte sürekli değişim ve gelişime maruz kalmıştır.

Yıllar Önce Pendik
Yıllar Önce Pendik

Yukarıda ki resimde Pendik’in bir sahil kasabası, hatta diğer tabirler ile balıkçı köyü olduğu apaçık ortadır.

Pantikapaion Parası 4. YY - Eski Pendik Parası
Pantikapaion Parası 4. YY – Eski Pendik Parası

Geçmiş Dönemlerde ( Tarih Öncesinde )

Tarih Öncesi Dönemlerin İstanbul’u (1) isimli makalesinde yer alan İstanbul’un geçmişine ilişkin araştırmalarda Mehmet Özdoğan, Afrika’dan çıkan ilk insanın yaklaşık olarak 1 milyon yıl öncesinde buradan geçtiğini söyler.

Göçmen yollarının mecburi olarak geçtiği İstanbul; kıtalar arası bilgi, mal, teknoloji gibi aktarımlarda uygarlığın dönüm noktasını oluşturmaktadır. Böylesi köklü tarih, Anadolu ’dan Avrupa ’ya açılan kapı konumundaki Pendik ’te derin izler bırakmıştır.

Türk Tarih Kurumu Başkanlığı da yapmış Şevket Aziz Kansu 1961 yılında Pendik ’te kazı çalışması yürütmüştür. Marmara Bölgesi ve Trakya’da Prehistorik İskân Tarihi Bakımından Araştırmalar (2) isimli yazısında Şevket Aziz Kansu, Pendik’te Paleolitik tipte piyeslere tesadüf ettiklerini söylemektedir.

OSMANLI ÖNCESİ DÖNEMDE PENDİK

İstanbul Boğazı ile Sakarya Nehri arasındaki bölgeye yerleşen ilk devletlerden biri olan Frigler’in kolu Bebrikler, bugünkü Pendik’e Bebrikya dediler.

MÖ 650 li yıllarda bu bölgeye yerleşerek Bitinya adını veren Bitinler ise Anadolu’da hakimiyet kurmak isteyen Perslerin egemenliği altına girerek bir süre sonra Bitinya Krallığını kurmuşlardır.

Roma İmpatorluğu, MÖ 85 li yıllarda Kalkhedon’a (Kadıköy) ayak bastıktan sonra MÖ 74 lü yıllarda Pendik’in de bağlı olduğu Bitinya’ya egemen olmuşlardır. Pendik, MS 255’te Got İstilası sonrası diğer bir uygarlık olan Perslerin Kadıköy’e yaptıkları seferlerin ve kuşatmaların uğrak yeri olmuştur.

Pendik’in İslâmiyet ile 668 yılında Ebu Süfyan komutasındaki orduların Üsküdar’a kadar ilerledikleri kuşatma ile gerçekleşir. 941’de Ruslar tarafından istila edilen Pendik ve çevresi, 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi ile Müslüman Türklerce egemenlik altına alınmıştır.1096 yılında Haçlı Seferleri ile işgal edilen Pendik, 1204 yılında İstanbul’u ele geçiren Katolik Haçlıların Latin Devletine ev sahipliği etmiştir. Bu süreç Osmanlı Devleti dönemine kadar devam etmiştir.

OSMANLI DÖNEMİNDE PENDİK

Pendik, ilk kez 1328’de Aydos Kalesi fethiyle Türklerin hakimiyetine geçmiştir. Kale fetih eden Kara Gazi Abdurrahman, Orhan Gazi tarafından Aydos Tekfurunun kızıyla evlendirilmiştir.

Yıldırım Beyazıt Dönemi ’nde doğuya yapılan akınları (seferleri) fırsat bilen Bizanslılar, Pendik’i birkaç kez eline geçirmiş olsalar da Fatih Sultan Mehmet Han ’ın 1453’te İstanbul’u feth etmesi ile Pendik, kesin olarak Türk-İslâm medeniyetine ev sahipliği yapacaktır.

İskân amacıyla Anadolu’dan gelen Türkler, Pendik’teki Kurtköy, Dolayoba, Yayalar, Şeyhli gibi köyleri kurmuşlardır. Bu bilgiden yola çıkarak Pendik ‘te bulunan köylerin TÜRK ‘ler tarafından kurulduğuna ulaşabiliriz.

100 Yıl Yangınları

İlki 1798’de olmak üzere üç büyük yangın geçiren Pendik son olarak 1889 yangınında 1.200 konut ve ticarethane yanarak yok olmuştur. Bu dönemde İstanbul’un çeşitli noktalarında sıkça görülen yangınlarda can ve mal kayıplarının önüne geçmek için Sultan II. Abdulhamit, orduda bir İtfaiye Teşkilatı kurdurmuştur.

Türkiye’nin İlk Planlı Kasabası PENDİK

Padişahın emri ile Ayan Meclisi Senato Hariciye Encümen Reisliği görevini yürüten Azaryan Efendi, Pendik’in yeniden inşa edilerek imar edilmesi için görevlendirilmiştir. Paris’ten getirilen mimarlar ve mühendislerce kasabanın ilk planları çizilmiş olup, şehrin kurulması için çalışmalara hızlı bir şekilde başlanmıştır. Böylece Pendik, Türkiye’nin ilk planlı kasabası olma unvanını kazanmıştır.

Azaryan Efendi bu planı çizdirdiği sırada isminin baş harfi olan “A” harfini Pendik’in ortasına işletmiştir. Harfin ayakları sahile uzanacak şekilde planlanmıştır. Belediye binasının önündeki parkta birleşen Gazipaşa ve İsmetpaşa Caddeleri harfin iki ayağını, Dr. Orhan Maltepe Caddesi ise harfin gövdesini oluşturmaktadır.

CUMHURİYET DÖNEMİNDE PENDİK

1. Dünya Savaşı sonrası gerçekleştirilen işgaller de Pendik de nasibini almış, 5 yıl boyunca Kemikli Dere Mevkii’nde İngiliz Karakolunun esareti altında kalmıştır. 5 yıl İngiliz Karakoluna hizmet etmiştir.

Kurtuluş Savaşı döneminde bağımsızlık mücadelesinde çok fazla çaba gösteren  Pendik köylülerinin çok azı geri dönebilmiştir. 1923 Lozan Antlaşması ile Pendik, düşman kuvvetlerinden arındırılmıştır.

NÜFUS MÜBADELESİ DÖNEMİNDE PENDİK

1924 Temmuz’unda Türkiye-Yunanistan “Nüfus Mübadelesi” ile Preveze, Drama ve Yanya gibi kentlerden 2 bin 200 Müslüman Türk, Sulh isimli bir gemiyle Pendik’e gelmiştir. Mübadiller, içlerinde devlet erkânından Abdülhalik Renda ve İzzettin Çalışlar’ın da bulunduğu bir heyetçe karşılanmış ve önceden tespit edilen evlere görevlilerce yerleştirilmiştir. Yapılan mübadele sonrasında  Pendik’in demografik yapısı değişmeye başlamıştır. Bu süreç ‘in hemen sonrasında Pendik ‘te nüfus hareketliliği yaşanmaya başlamıştır.

1930’lu yıllarda Anadolu’dan Pendik ‘e göç olmuştur. 1935 yılında nüfus 4.000 iken yurt dışından ikinci bir göç hareketi ile 1960’ta 14.000 olmuş, 1970 ’te ise 30.000 bulmuştur. Nüfus artışı sebebi ile Pendik sahilindeki yazlıklar, köşkler, konaklar yıkılmış yerlerine çok katlı binalar yapılmıştır.

1980 ‘de onaylanan ve İstanbul ’daki sanayi gelişimine yeni düzenleme getiren “Büyük İstanbul Nazım Planı” ‘nın hayata geçmesi ile Pendik ’in 60.000 nüfusu 1990 ’da 235.000 ‘e ulaşmıştır.

1987 yılına kadar Kartal ilçesine bağlı olan Pendik 4 Temmuz 1987 yılında 19507 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 3392 Sayılı Kanun’la Kartal’dan ayrılarak müstakil bir ilçe haline gelmiştir.

Yukarıda bahsi geçen Pendik ilçesine ait değişimi ve gelişimi aşağıdaki kaynaklardan esinlenerek düzenlemiş bulunmaktayız.

(1) Tarih Öncesi Dönemlerin İstanbul’u, Bizantion’dan İstanbul’a Bir Başkentin 8000 Yılı – SSM Sergi Katalogu

(2) Marmara Bölgesi ve Trakya’da Prehistorik İskân Tarihi Bakımından Araştırmalar (1959-1962) – Belleten Cilt XXVII

(3) Ayrıntılı bilgi için Türkiye’de Yerel Yönetişimde Son Gelişmeler: Pendik’te Edinilen Deneyimler ve Çıkarılan Dersler Makalesi

(Korel Göymen, Begüm Özkaynak) – Sabancı Üniversitesi